T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANKARA / ALTINDAĞ - Şehit Muzaffer Aydoğdu Ortaokulu

Dilimizin Zenginlikleri

Dilimizin Zenginlikleri. "Türkçem, Benim Ses Bayrağım"

“Bir dildeki sözlerin bütünü; söz hazinesi, söz dağarcığı, sözcük hazinesi, kelime hazinesi, kelime kadrosu, vokabüler” olarak tanımlanan söz varlığı, bireyler arası iletişim için çok önemlidir. Söz varlığı, aynı zamanda bireyin öğrenme yaşantısı boyunca depoladığı birikimi ifade etmektedir. Söz varlığının önemi sadece bununla sınırlı kalmayıp bireyin anlama ve anlatma becerisini de etkilemektedir.

 

Sözcük ile kavram arasında yakın bir ilişki mevcuttur. Sözcük söylendiğinde onu karşılayan kavram akla gelir. Bunun gerçekleşebilmesi için de bireyin o sözcüğün anlamına hâkim olması ve sözcükle ilgili kavramı gözünün önüne getirebilmesi, zihninde canlandırabilmesi gerekir.

 

Sözcük ve kavram zenginliği aynı zamanda düşünce zenginliğine işaret eder. İnsanın sözcük ve kavram yönünden zengin bir birikime sahip olması, düşüncede de zengin olmasını sağlar. Öğrencilerimiz için söz varlığını en verimli şekilde artırmayı ve kullanmayı sağlayacak ortam ise okullardır.

 

Dilimizin Zenginlikleri Projesi; okullarda yapılacak söz varlığını zenginleştirme çalışmaları ile öğrencilerin dilimizin zenginliklerini tanımasını, kültür taşıyıcısı olan sözcüklerimizle buluşmasını, buna bağlı olarak da dili iyi kullanmasını ve düşünce dünyasını geliştirmesini amaçlamaktadır.

 

Bu sayede öğrencilerimiz dilimizin seçkin ve özgün eserlerini tanıyacak, eserlerimizde geçen sözcüklerin derinliklerini (çeşitli anlamlarını) öğrenecek; milletimizin kültürünü, birikimini, düşünce dünyasını ve hayat tarzını söz varlığımızın içinde yeniden keşfedecektir.

 

TÜRKÇE KATINDA YAŞAMAK

 

 

 

Seslenir seni bana "sonsuz"

 

Der ki çoğal,

 

Der ki uzan mutluluğuna

 

Usun, iyiliğin, doğruluğun,

 

Bir bilinmeyenden

 

Bir bilinene dek

 

Türkçe, var olduğumuz.

 

 

 

Türkçe, nice desem seni,

 

Onca güzelim.

 

Görünmek, derinleşmek,

 

Dolmak;

 

Seni düşünürüm, düşünürüm,

 

Yarı karanlıklarda, dal,

 

Anlarım onca.

 

 

 

Bir bölü beş, bir bölü dokuz,

 

Bir bölü bin üç:

 

Ayrılık anlamların öylesine azar azar dağılır,

 

Ta doğudaki balık,

 

Duyar kokusunu

 

Ta batıdaki yoncanın.

 

 

 

Seslenir seni bana yakın uzak,

 

Yeryüzü mavisinden gökyüzü yeşiline,

 

Tutsak uluslar var ya geceler boyu

 

Onlar için,

 

Yitik özgürlükler için,

 

Türkçe, haykırmak.

 

 

 

O süre yaradılış dar iken

 

Düz iken, yassı iken,

 

Daha' lar,

 

Daha' lar,

 

Daha' lar daha' lara karışmış,

 

Sınırsızlığın getirmiş yarınları.

 

 

 

Konuşamaz iken, o yusyuvarlakta,

 

Diyemez iken,

 

Artısı eksisi almış götürmüş

 

Toprağın bitkilerden arta kalan sağlığını,

 

Sıcak uzun

 

Bir kişiler geleceğine.

 

 

 

Seslenir seni bana bir duru su,

 

İçinde masallar, uygarlıklar saklayan,

 

Eski ozanlar kazımış ilk yazıları ilk anıtlara,

 

Yankılanır

 

Alandan alana, uçsuz bucaksız,

 

Evrenden akınlarının uğultusu.

 

 

 

Ama bağışla beni, unutmuşum,

 

Yıldızını, güneşini, ayını, utanmadan.

 

Öyle köksüz günlerim gelmiş

 

Bozkır çadırlarında çırılçıplak,

 

Unutmuşum ana demesini bile,

 

Öykünmüşüm türküsünü ellerin,

 

Ağzıma bir kara düşmüş, bağışla beni.

 

 

 

İşte ant içiyorum,

 

Bütün ölüler adına,

 

Bütün gençler, bütün doğacak çocuklar adına,

 

Varacağım deyişine gündüz gündüz,

 

Varacağım Tanrı'ya dek,

 

Soluğumda soluğun.

 

 

 

Seslenir seni bana "ova" m, "dağ" ım,

 

Nere gitsem bulur beni arınmış.

 

Bir çağ ki akar ötelere,

 

Bir ak… ki yüce atalar, bir al… ki ulu oğullar,

 

Türkçem, benim ses bayrağım...

 

 04-12-202304-12-202304-12-202304-12-2023

 

                                                                                                FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 04.12.2023 - Güncelleme: 04.12.2023 16:29 - Görüntülenme: 168
  Beğen | 4  kişi beğendi